Aydınlar Madencilik, Kaliteyi ve Sürdürülebilirliği Odağına Alarak Büyümeye Devam Ediyor İzmir’de 1993 yılında kurulan fakat günümüzde Ege bölgesi başta olmak üzere 5 farklı sektörde tüm Türkiye’ye çözümler sunan Aydınlar Madencilik, kalite ve sürdürülebilirliği üretim proseslerinin odağına alarak sektöre inovatif ve estetik çözümler sunuyor. Aydınlar Madencilik Genel Müdürü Dr.İsmail Tazegül, Aydınlar Madencilik’in ürün gamını, sürdürülebilirlik ve çevre politikalarını anlattı. Geniş ürün yelpazesiyle endüstriyel kum sektörünün öncü markalarından olan Aydınlar Madencilik, sürdürülebilirlik ve kaliteyi odağına alıyor. Aydınlar Madencilik ile gerçekleştirdiğimiz ilk röportajımız. Bu nedenle okuyucularımız için Aydınlar Madencilik’in kuruluş hikayesinden, ürün gamından, vizyon ve misyonundan kısaca bahseder misiniz? Aydınlar Madencilik 1993 yılında İzmir’ de kuruldu. İlk olarak İzmir’de kurulan firmamız bugün İzmir ve Manisa’da birden fazla lokasyonda oluşturduğu üretim alanlarıda faaliyetine devam etmektedir. Aydınlar Madencilik ticari hayatına ilk olarak inşaat kumu üreticisi olarak başladı. Kendi sahalarımızda madencilik ruhsatlarımız kapsamında çıkarttığımız inşaat kumlarını İzmir ve Manisa başta olmak üzere bütün Ege Bölgesine üretip dağıtan bir firma olarak ticari hayatımıza başladık. Devam eden süreçte hem sahadaki tecrübemiz hem de üretimdeki kapasitemiz ve kabiliyetimiz bizi zamanla diğer sektörlere de aktardı. İnşaat kumu üretimindeki birikimimizden yola çıkarak ve sektörün ihtiyaçlarını da görerek sonraki yıllarda endüstriyel kum üretim tesisimizi kurarak sanayi kumu üretimimizi başlattık. İnşaat kumu sektöründeki tecrübemiz sanayi kumunda da hızlı yol almamızı sağladı. Bu şekilde sanayi kumu alanında özellikle kuvars, korund, bazalt başta olmak üzere endüstride kullanılan kumları da üretmeye, sınıflandırmaya, paketleyip dağıtmaya başlamış olduk. Sanayi kumu üretimi devam ederken zaman içerisinde Aydınlar Madenciliğin hitap ettiği sektör zamanla genişledi ve peyzaj ürünleri ve doğal taşlar üretim tesisi, organik gübre üretim tesisi, çevre ve atık yönetimi birimlerimizi hayata geçirdik. Aydınlar Madencilik bugün geldiğimiz noktada 5 farklı sektörde faaliyet göstermektedir. Sadece İzmir ve Manisa değil başta bulunduğumuz Ege Bölgesi olmak üzere tüm Türkiye’ye hizmet veriyoruz.

Aydınlar Madencilik olarak, kuvars, bazalt ve korund kumunu yüksek kapasiteyle işleyerek sektörün ihtiyaç duyduğu farklı boyut ve ebatlarda üretim yapıyoruz”

Aydınlar Madencilik olarak inşaat, havuz, arıtma, yapı kimyasalları, kumlama, halı saha, plaj, golf sahası, manej kumları ve söve gibi bir çok sektörün ihtiyaç duyduğu yaklaşık 55 farklı ürünü kendi tesislerinizde son teknolojiyi kullanarak üretiyorsunuz. Endüstriyel kum sektörüne giriş yapma fikri nasıl ortaya çıktı? Bu alanda sizi farklı kılan unsurlar nelerdir? Uzun yıllardır madencilik sektöründe faaliyet gösteren bir ekibiz. Budurum bize hem saha tecrübesi kazadırdı hemde üretimde kullandığımız makina ve ekipman üretiminde önemli bir birikim sağladı. Dolayısıyla madencilik sektöründeki tecrübemiz zaman içinde sektörün farklı taleplerine cevap vermemize fırsat sundu. Sektöre girme fikrimiz sektörün ihtiyaçlarından doğdu diyebiliriz. Öncelikle endüstriyek kum sektöründe kuvars kumu üretimiyle başladık. Kuvars tesislerimizi kurarak üretime başladık. Ardından sektörün temel ihtiyaçları olan kuvars, korund, bazalt başta olmak üzere geniş bir yelpazede ürettiğimiz endüstriyel kumlarla bugün yapı kimyasalları ve yalıtım malzemeleri üreten ve marka haline gelmiş ulusal ve uluslararası firmaların en önemli tedarikçileri arasında yer almaktayız. Su arıtma ve havuz sektörünün ihtiyaç duyduğu arıtma kumu sektöründe bizi farklı kılan unsur bu alanda üstün filtrasyon kalitesine sahip kuvars kumunu işleyip sektöre sunmamızdır. Bir endüstriyel kum çeşidi olan kuvars kumu yüksek SiO2 değerine sahip olması, doğal bir ürün olası ve kırma kum niteliğinde olması nedeniyle önemli bir arıtma işlevine sahiptir. Bu anlamda havuz ve içme suyu arıtma sektöründe kullanılan kuvars kumunu en saf ve doğal haliyle, farklı boyutlarda işleyerek yüksek tonajlarada üretebilen nadir tesislere sahibiz. Yakın zamanda İstanbul’da düzenlenen sektör fuarında da gördük ki bugün bir çok projede arıtma kumu artk Aydınlar Madencilik kumu olarak talep edilmektedir. Üretim sürecimizin her aşamasında kaliteyi ön planda tutarak, bu malzemeleri paketleyip sevkiyata hazır hale getiriyoruz. Sektördeki en büyük kapasiteye sahip firmalardan biri olmamızın yanı sıra, müşteri taleplerine özel ölçülendirme ve ebatlama yapabilen nadir firmalardan biri olarak fark yaratıyoruz.

Yüksek SiO₂ değerine sahip kuvars kumunu hem içme suyu arıtma sektörüne hem de havuz arıtma sistemlerine sunuyoruz

Havuz, peyzaj alanları, arıtma sistemleri gibi çok çeşitli sektörlere ürün sağlıyorsunuz. Bu sektörlerdeki değişen ihtiyaçlara nasıl adapte oluyorsunuz ve nasıl çözümler sunuyorsunuz? Özellikle havuz ve içme suyu arıtma sistemlerinde öncelikli amacımız, sağlıklı bir arıtma süreci ve net bir filtrasyon sağlamaktır. Bunun en önemli koşulu ise yüksek nitelikli ve sağlıklı bir ürün kullanmaktır. Günümüzde sektörün benimsediği ve üreticiler tarafından test edilerek onaylanan en ideal malzeme de yukarıda vurguladığımız üzere kuvars kumudur. Bu doğrultuda, Aydınlar Madencilik olarak, yüksek SiO₂ değerine sahip kuvars kumunu hem içme suyu arıtma sektörüne hem de havuz arıtma sistemlerine sunuyoruz. Bu anlamda ürünlerimiz, sektörden oldukça olumlu geri dönüşler almakta ve yüksek kalite standartlarıyla öne çıkmaktadır. Bugün birçok yatırımcı ve proje, arıtma kumunu özel olarak “Aydınlar Madencilik arıtma kumu” adıyla talep etmekte ve sözleşmelerine bu isimle eklemektedirler. Peki, bu noktaya nasıl geldik ve farkımızı nasıl yarattık? Öncelikle, sağlıklı arıtma ve net filtrasyon için ham maddenin kalitesi büyük önem taşır. Bizim kullandığımız ham madde, tamamen doğal kuvars kayaçlarından oluşmaktadır. Bu kayaçları, tesislerimizde en uygun ekipmanlarla, steril bir ortamda ve işin uzmanı bir ekiple titizlikle işliyoruz. Sahadaki yüksek üretim kapasitemiz ve tecrübeli uzman ekibimizin süreci en ince ayrıntısına kadar kontrol etmesi sayesinde, Aydınlar Madencilik’in filtre kumu artık sektörün öncü markalarından biri haline gelmiştir.

Tüm faaliyetlerimizde sürdürülebilirliği odağımıza alıyoruz”

Aydınlar Madencilik, üretim süreçlerinin her aşamasında çevresel değerlere saygı ve sürdürülebilirlik ilkesiyle geleceğe yatırım yapıyor. Sürdürülebilirliği odağına alan bir firma olarak gerçekleştirdiğiniz sürdürülebilirlik ve çevre politikalarınızdan bahseder misiniz? Çevresel sürdürülebilirlik için nasıl adımlar atıyorsunuz? Günümüzde sürdürülebilirlik kavramı artık herkes için vazgeçilmez bir ilke haline gelmiştir. Biz de Aydınlar Madencilik olarak tüm faaliyetlerimizde sürdürülebilirliği esas ilke olarak alıyoruz. Bu doğrultuda öncelikli hedefimiz, döngüsel su yönetimini sağlamak olmuştur. Su kıtlığının her geçen gün kendisini yakından hissettirdiği bir dönemdeyiz. Bu farkındalıkla tesislerimizde kullandığımız suyu israf etmeden, tekrar tekrar kullanmak amacıyla, yapay göletlerimizde dinlendirip, filtreleyerek tekrar üretim sürecine kazandırıyoruz. Böylece su tüketimimizi minimize ederek önemli bir tasarruf sağlıyoruz. Bir diğer temel sürdürülebilirlik ilkemiz ise sıfır atık yönetimi. Sıfır Atık Belgesi’ne sahip bir firma olarak, üretimden idari birimlerimize kadar her aşamada atık oluşumunu en aza indirmek için çalışıyoruz. Fire oranlarını minimize ediyor, su ve kağıt tüketimi başta olmak üzere tüm kaynakları verimli kullanıyoruz. Ayrıca, birden fazla sektörde faaliyet göstermemiz sayesinde, bir sektörümüzün çıktısını başka bir sektörümüz için girdi olarak değerlendirebiliyoruz. Örneğin, atık yönetimi kapsamında organik içerikli atıkları işleyerek kompost üretiyor, bu kompostu peyzaj birimimizde toprak düzenleyici ve besleyici olarak kullanıyoruz. Yine madencilik faaliyetlerinden artan fire malzemelerimizden kuru peyzaj ürünleri üreterek doğaya olan baskıyı en aza indirgiyoruz. Böylece atıkların yeniden işlenerek farklı bir üretim sürecine dahil edilmesini sağlıyor, kaynakları en verimli şekilde kullanmaya çalışıyoruz. Aydınlar Madencilik, peyzaj ürünleri imalatını bu sektörde marka haline gelen Nif Organik ve Nif Stone markalarıyla gerçekleştiriyor. Nif Organik ve Nif Stone markalarından ve ürünlerinden bahseder misiniz? Aydınlar Madenciliğin tescilli ve patentli iki alt markası olan Nif Organik ve Nif Stone, hem ulusal hem de uluslararası pazarda kendine sağlam bir yer edinmiş güçlü markalardır. Nif Organik, özellikle Tarım Bakanlığı’ndan lisanslı ve onaylı toprak besleyici ve düzenleyici ürünler üretmektedir. Kompost, humus ve torf başta olmak üzere özel reçetelerle hazırlanmış Toprak düzenleyici ve besleyici ürünlerle tarım sektörüne katkı sağlamaktadır. Nif Stone ise doğal agregalar ve taşlardan üretilen kuru peyzaj ürünlerine odaklanmaktadır. Dolomit, granit, bazalt, Blackstone, Rainbow ve Redstone gibi farklı renk ve ebatlardaki taşları üreten markamız, özellikle dış pazara yönelik ürün üreten güçlü bir ihracat markası konumundadır. Doğal taş ve kumlar, mimari tasarımda nasıl bir estetik ve işlevsellik sağlıyor? Hangi projelerde özellikle tercih ediliyor? Peyzaj tasarımında doğal taş kullanım trendleri hakkında neler söyleyebilirsiniz? Son yıllarda hangi tür taşlar ve kumlar daha fazla talep görüyor? Son yıllarda doğal taşlar, büyük konut projeleri, ticaret merkezleri, oteller, alışveriş merkezleri ve parklar gibi kentsel yaşam alanlarının peyzaj uygulamalarında yaygın olarak tercih edilmektedir. Farklı ebatlardaki kum çeşitlerimiz ise özellikle StoneCarpet olarak adlandırılan kentsel zemin döşemelerinde, geleneksel ile modern yapıyı birleştiren Terrazzo tarzı zemin kaplamalarında sıkça kullanılmaktadır. Ayrıca, alışveriş merkezleri ve toplu ticaret alanlarındaki yemek, eğlence alanlarının masa ve tezgah döşemelerinde, mağazaların zeminlerinde de giderek daha fazla tercih edilmektedir. Günümüzde su kaynaklarının verimli kullanımına yönelik hassasiyet nedeniyle yerel yönetimlerin park-bahçe çalışmalarında kuru peyzaj uygulamaları büyük bir trend haline gelmiştir. Başta dolomit, bazalt, kuvars ve korunt taşı olmak üzere çeşitli ebatlardaki doğal peyzaj taşları, ticari alanlarda Terrazzo zemin kaplamaları olarak ve kentsel alanlardaki StoneCarpet uygulamalarında yoğun olarak kullanılmaktadır. Özellikle dünya genelinde artan su kıtlığı nedeniyle, yerel yönetimler artık çim gibi yoğun su tüketimi gerektiren peyzaj uygulamalarından vazgeçerek, dolomit, bazalt ve granit gibi doğal taşları tercih etmeye başlamıştır. Kentsel yaşam alanlarında, yol ve kavşak düzenlemelerinde, park ve bahçelerde bu uygulamaları daha sıklıkla görceğiz. Bu değişim, yalnızca estetik açıdan değil, sürdürülebilirlik açısından da doğru bir yaklaşımdır. Çim ve benzeri peyzaj uygulamaları yoğun su tüketimi gerektirirken, kuru peyzaj ve doğal taş uygulamaları suyu koruyarak buharlaşmayı en aza indirmektedir. Bu nedenle doğal peyzaj taşlarıyla yapılan kuru peyzaj uygulamaları günümüzde çevre dostu ve uzun ömürlü bir peyzaj çözümü olarak giderek daha fazla tercih edilmektedir.

Kuru peyzaj uygulamaları, sürdürülebilirlik ve çevre dostu yaklaşımlar açısından büyük önem taşımaktadır”

Doğal taş ve kumların, sürdürülebilir mimaride ve çevre dostu yapı projelerinde nasıl bir rol oynadığını düşünüyorsunuz? Kuru peyzaj uygulamaları, sürdürülebilirlik ve çevre dostu yaklaşımlar açısından büyük önem taşımaktadır. Artan su kıtlığı nedeniyle, su tasarrufu sağlamak artık hem ülkemiz hem de dünya için bir zorunluluk haline gelmiş, peyzaj uygulamaları da bu doğrultuda şekillenmiştir. Bunun yanı sıra, dolomit taşı yalnızca peyzajda değil, yalıtım sektöründe de yaygın olarak kullanılmaktadır. Özellikle Orta Doğu ve Arabistan’a ihraç edilen dolomit taşlarının büyük bir kısmı çatı yalıtımında tercih edilmektedir. Güneşin etkisini azaltmak ve çatı altındaki yaşam alanlarının ısı kontrolünü sağlamak amacıyla kullanılarak enerji tasarrufuna katkı sunmaktadır. Ayrıca, Terrazzo ve StoneCarpet gibi doğal taş bazlı ürünler, doğadan sürekli olarak çıkarılan hammaddeler yerine farklı sektörlerin fireleri olarak çıkan atıklarından elde edilmektedir. Bu sayede, kullanılmayan malzemelerin çöpe gitmesini veya bertaraf edilmesini önleyerek onları Zemin kaplaması, peyzaj taşı ve yalıtım malzemesi gibi yeniden kullanılabilir, katma değerli ürünlere dönüştürüyoruz.

“İhracat yaptığımız ülke sayısını ve ciromuzu katlayarak büyütmeyi planlıyoruz”

30’dan fazla ülkeye ihracat yapıyorsunuz. En güçlü olduğunuz pazarlar hangileri? Küresel pazarda rekabet avantajınızı nasıl sağlıyorsunuz? Önümüzdeki dönemde ihracatla ilgili yeni hedefleriniz nelerdir? Aydınlar Madencilik olarak Nif stone ve Nif Organik markalarımız altında ürettiğimiz ürünleri 30’dan fazla ülkeye ihraç ediyoruz. Doğal taş ve peyzaj ürünleri alanında Avrupa’nın en yüksek üretim kapasitesine sahip şirketi konumundayız. Pazardaki rekabet avantajımız, üretimde verimlilik ve maliyet optimizasyonuna odaklanmamızdan gelmektedir. İhracat pazarında yoğun fiyat rekabeti bulunduğundan, bu rekabete ayak uydurabilmek için üretim süreçlerimizi titizlikle yönetiyoruz. Kaynak kullanımını en verimli şekilde planlayarak, kayıp ve kaçakları en aza indiriyor, üretimden kaynaklanan fireleri farklı sektörlerde değerlendirerek sürdürülebilir bir üretim modeli oluşturuyoruz. Bu yaklaşım, bize üretim aşamasında maliyet ve doğal olarak fiyat avantajı sağlarken, rekabet gücümüzü de artırmaktadır. Her geçen gün ihracat kapasitemizi genişletiyor, yeni pazarlara açılmayı hedefliyoruz. Özellikle Orta Doğu, Amarika Birleşik Devletleri ve Kanada pazarında Nif Stone markamızla etkin bir konumdayız ve yeni iş birlikleri kurarak bu gücümüzü artırmayı hedefiliyoruz. Önümüzdeki yıl hem ihracat yaptığımız ülke sayısını hem de ciromuzu katlayarak büyütmeyi planlıyoruz. Aydınlar Madencilik, üretim kapasitesi, yüksek kalite ve standartlarda ürettiği ürünleriyle hem ulusal hem de küresel pazarda tercih edilen markalar arasında yerini alıyor. Bu çalışmaların arkasında kuşkusuz ciddi bir AR-GE çalışması yer alıyor. Gerçekleştirdiğiniz AR-GE çalışmalarınızdan bahseder misiniz? Üretimimizin her aşamasını kontrol edebilmek için kendi sahamızda tam donanımlı bir laboratuvara sahibiz. Burada görevli teknik ekibimiz sanayi kumu, peyzaj ürünleri ve atık yönetimi birimimize hizmet vererek tesislerimizde üretilen her bir ürünü titizlikle analiz edebilme kapasitesine sahiptir. İlk kalite kontrollerimizi kendi laboratuvarımızda gerçekleştirerek, üretim süreçlerimizi iyileştirme ve olası aksaklıklara anında müdahale etme imkânı buluyoruz. Laboratuvarımızın kapasitesinin yeterli olmadığı noktalarda ise İzmir Dokuz Eylül Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Laboratuvarlarıyla iş birliği yapıyoruz. Akademik destekle yürüttüğümüz AR-GE çalışmaları kapsamında her yıl birden fazla proje gerçekleştiriyoruz. Son dönemde iki AR-GE projesine imza atarak patent sürecine taşıyabileceğimiz ürün reçetelerini oluşturduk. Bu süreç ve akademik işbirliği üretim süreçlerimizin geliştirilmesini ve ürünlerimizin her aşamasını kontrol etmemizi sağlıyor.

Her yıl hem tonaj hem de ciro açısından büyümeyi hedefliyor, bu doğrultuda aksiyon odaklı stratejiler geliştiriyoruz.

2024 yılı Aydınlar Madencilik için nasıl geçti? Yılın başında belirlediğiniz hedeflere ulaşabildiniz mi? 2025 yılı için beklenti, hedef ve öngörüleriniz nelerdir? Aydınlar Madencilik olarak her yıl düzenlediğimiz toplantılarda geçmiş yılın değerlendirmesini yaparak yeni hedefler belirliyoruz. 2024 yılına baktığımızda, belirlediğimiz hedeflerin ötesine geçtiğimizi görüyoruz. Her yıl hem tonaj hem de ciro açısından büyümeyi hedefliyor, bu doğrultuda aksiyon odaklı stratejiler geliştiriyoruz. 2024 yılında, hem üretim tonajımızı artırarak hem de ciro anlamında önemli bir seviyeye ulaşarak başarılı bir yılı geride bıraktık. 2025 yılı hedefimiz, sahada yaptığımız yatırımlarla üretim kapasitemizi daha da artırmak, bu sayede satış hacmini ve ciromuzu yükselterek 2026 yılına daha güçlü bir şekilde girmek. Umuyoruz ki bu büyüme, sektör genelinde de sürdürülebilir bir ivme yakalar. Son olarak eklemek istedikleriniz var mıdır? Aydınlar Madencilik olarak her geçen gün kendimize yeni hedefler belirleyerek gelişimimizi sürdürüyoruz. Gelecek yıllarda pazar payını genişleten, ürün yelpazesini çeşitlendiren ve kalite standartlarını yükselten bir firma olarak yolumuza devam etmeyi hedefliyoruz. Bu başarıda birlikte çalıştığım bütün arkadaşlarımın büyük katkısı var. Emeği geçen tüm çalışma arkadaşlarıma içtenlikle teşekkür ediyorum. Yaklaşık 150 kişilik ekibimizle birlikte bir takım ruhuyla çalışıyor, bu büyümeyi birlikte gerçekleştiriyoruz. Her bir çalışanımızın emeğini ve katkısını, şirketimizin başarısının temel taşı olarak kabul ediyor ve herkese teşekkürlerimi iletiyorum. Ülkemiz ve sektör paydaşlarımız için iyi bir yıl olmasını dilerim.